“AYDINLAR” MI, DEDİNİZ?! (2)
Mehmet Sedes* anlatmaya devam ediyor: “Türkiye’deki sahici iktidar, 20. Yüzyıl ilk yarısına kadar İttihat Terakki, ikinci yarısında ise TİP’tir. DP’si, AP’si ancak 1980’lerde iktidara gelebildi...” Şu isimlere baktığımda tesbitin doğru olduğunu düşünüyorum: Mehmet Ali Aybar, sonra Nihat Sargın, Doğan Avcıoğlu, Hüseyin Korkmazgil, Mahmut Makal, Arif Damar, Şükran Kurdakul, Fethi Naci, Yaşar Kemal, Canan Selek, Mümtaz Soysal, Korkut Boratav, İdris Küçükömer, Demir Özlü, Erdoğan ve Merih Teziç, Demirtaş Ceyhun, Sadun Aren, Asım Bezirci, Metin Erksan, Çetin Altan, İlhan Selçuk, İlhami Soysal, Mehmet Kemal, Uğur Mumcu, Uğur Alacakaptan, Turgut Kazan ve şu anda hatırlayamadığım niceleri... Bu insanlar, ben on yedi yaşımdayken de iktidardaydılar, kırk yedi yaşımdayken de.
Ve “iktidar”dan sadece siyasi iktidarı değil, kamuoyu önderliğini kastettiğim açıktır. Kaldı ki, buradaki her ismi sen-ben-bizim oğlan ilişkileri nedeniyle en az on ile çarpmak gerekir. Meselâ bir Aybar, bir Aybar değil onlarca kişiydi: teyzeoğlu Oktay Rıfat ve onu TDK, TRT, Sedat Simavi vb. ödüllerle onurlandıran “aydınlar jürisi.” Sonra öteki akraba Melih Cevdet Anday; sonra öteki akraba Orhan Veli, sonra Adnan Veli Kanık, sonra Simaviler vb. vb. ...bu aydınlar Lenin’in sözünü ettiği “gerçek oligarşi”ydi ve bence TİP’in evini yıkan da bu oligarşi oldu.
(daha&helliip;)