“2006 yılında Rusya’da büyük prestiji olan “Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü”nü alan Alev Alatlı, Türkiye’nin Kafkasya’da Rusya ile çatışmaya girmesinin düşünülemeyeceğini söyledi. Kafkasya’nın Büyük Petro’dan beri Ruslar’ın kıta sahanlığı olduğunu belirten Alatlı, “90’larda ekonomik kriz ve dağılma süreci nedeniyle bir süre sarsıntı yaşandı ama toparlandılar” dedi. Alatlı Kafkasya krizinin abartıldığını belirtirken, Rusya’nın süper güç olduğunu, Türkiye’nin ise sakin kalarak Rusya ile ilişkilerini devam ettirmesi gerektiğini söyledi. Rusya üzerine yazdığı kitaplarla Ruslar’ı bile heyecanlandıran ve 2006 yılında Rusya’da büyük prestiji olan “Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü’nü kazanan Alev Alatlı “Kafkasya Ruslar’ın kıta sahanlığıdır. Kafkaslara heveslenmenin bedeli çok ağır olur” dedi. Rusya’yı en iyi bilen yazarlardan olan Alatlı, “Gogol’ün İzinde” adını verdiği serinin dört kitabını bu ülkeye ayırmıştı.
Yazdığı Rusya tahlilleri ile Ruslar’ı bile heyecanlandıran ve Rusya’nın en büyük yazarlarından Şolohov’un adına verilen ödüle layık görülen Alatlı, Kafkasya Krizi, Rusya ve iki kutuplu dünya gibi konularda şunları söyledi:
Kafkasya krizi abartılıyor
‘Abartıldığı kadar büyük bir kriz değil aslında. Olay fazla medyatik oldu. Rusya, 1590’dan beri orada. Gürcistan’ı ilhak eden, Vladikavkaz’ı kuran Çariçe Katerina, yani 1780’ler. Anlaşılan o ki, Ruslar Transkafkasya’daki egemenliklerini vurgulama yoluna gittiler. Meğer ki, kapışmaya niyet etmiş olsunlar, Avrupa’nın olsun, ABD’nin olsun burada yapabilecekleri fazla bir şey yoktur. Rusya, 1990’larda büyük krizler, ekonomik çalkantılar yaşadı ama kendine geliyor. Irak’taki “Kafa Koparma Operasyonu”na benzemez Rusya ile savaş.’
Gürcistan diye bir ülke var miydi?
‘Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün ihlâlinden bahsederken, etnik kompozisyonunu da hesaba katmanız gerekir. Küçücük bir toprak parçasında Osetler var, Abhazlar var, Acarlar, İnguşlar var. Kafkasya zaten böyle bir bölge, Hıristiyanı, Müslümanı, Yahudisi 100’den fazla etnik grup barındırıyor. Hatta derin vadilerde yaşayan henüz günyüzüne çıkmamış halklardan bahsedilir. Diyeceğim, Kafkaslar da sınırlar siyasi konjönktüre göre bir öyle bir böyle oynar. Rusya, bir bu, bir öteki rakip etnik grubu destekler. Osetlerin nasıl sevindiklerini de düşünün. Anlaşılan, Gürcistan, daha doğrusu Gürcistan yönetimi, en azından bu dönemde sahneden alınıyor.’
Türkiye sakin durmali
‘Türkiye bu krizde sakin durmalı. Abartıp kabartmayalım. Kafkaslar’da Rusya’nın kuramadığı hakimiyeti, ne biz ne de Nato müttefiklerimiz kurabilir. 1999 Mayıs’ında Bakû-Supsa petrol boru hattı açıldığında Ruslar dışlandıklarını hissetmiş, içerlemişlerdi. Aynı yılın kasım ayında Türkiye, Azerbeycan, Gürcistan, Rusya’yı atlayıp Bakû-Ceyhan arası bir ikinci hat inşa etmeye karar verdiklerinde bu duygu daha da perçinlendi. Hattın NATO’nun koruması altına alınması gündeme gelince, girişimi Kafkaslar üzerindeki etkisini yok etmeye yönelik siyasi saldırı olarak algıladılar. Bize gelince, Transkafkasya’nın Rusya için ne anlam ifade ettiğini unutmamalı, adımlarımızı ona göre atmalıyız. Pertrol boru hattımızı Sakaşvili mi koruyacaktı?’
Dolduruşa gelmeyelim
‘Rusya ile Türkiye bugüne kadar dostluk ilişkilerini nasıl sürdürdüyse öyle sürdürmeli. Savaş gemilerini de abartmayın. Boğaz’dan geçebilecek gemilerin tonajı bellidir. Kaldı ki, savaş çıkarmaya niyetlenen varsa bunun için gemi şart değil. Göz göre göre gidip Polonya’da füze kalkanı kuruyorsanız, kime karşı kurduğunuz bellidir. ABD, askeri-endüstriyel kompleksini ayakta tutmak zorunda ama bunu Rusya’nın sırtından yapmaya kalktığında bir karşılığı olacaktır. Her halûkârda, Türkiye dolduruşa gelmemelidir..’
Soros bile giremedi
‘En iyi komşu, huzurlu komşudur disturunu unutmadan, Rusya ile iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmeye bakmalıyız. Tarihsel sürece şöyle bir bakın, ne İngilizler, ne Almanlar, ne Amerikalılar, ne de Osmanlılar tutunabildiler Kafkaslarda. Soros’un sermayesi de, sivil toplum örgütleri de yetmeyecektir. Kafkaslarda ilişkileri farklıdır. Şu anda bir kısım Çeçenlerin de Rusların yanında savaştığını hatırlayın. Bize gelince, Rusya’ya rağmen Karadeniz işbirliği yürümez, Azerbaycan kardeşliği de yetmez.’
AB-BM dayatamaz
‘AB’nin, BM’nin toplanması usuldendir. Rusya’yı da, Osetya’yı da bağlamaz, hele ortada Kosova gibi bir örnek dururken. Hazar’ın altında 4 trilyon dolarlık petrol var. AB’nin elbette ağzı sulanacaktır. Soros’un yok açık toplum, yok petrol rezervlerinin hakça kullanılması sloganlarıyla kurdurduğu STK’ların etkisi de kısıtlı olacaktır. Rusya ‘durun’ denmesi de beklenir bir davranış.’
Rusya Süper Güç
‘Küresel bir süper güç olmak için ne gerekiyorsa Rusya’da halâ var. Dünyanın en güçlü askeri gücüne sahip ülkelerinden biri. Nükleer güç, bir ülkeyi süper güç yapıyorsa Rusya süper güç. Urallar’ın altı nükleer silah dolu, araştırmalar durmuş değil. Ekonomi ile süper güç olunuyorsa, Rusya petrolü, doğalgazı, altını, elması, eşi benzeri olmayan doğal kaynakları bulunan bir ülke. Biz IMF ile nasıl cebelleşeceğimizi düşünürken Rusya bir altın madenini IMF’nin borcunu ödemeye tahsis edip sorunu çözdü. 90’lardaki depremin hasarlarını tamir etme yolunda.’
Iki Kutuplu Dünya
‘İki kutup ifadesi dünyaya egemen olmaya çalışan iki uzlaşmaz ideoloji varken anlamlıydı. Bundan böyle başrol oyuncularından bahsetmek lâzım. Rusya, fevkalâde birikimi olan, yüksek teknolojiye sahip bir ülke. Geldiği yere büyük bedeller ödeyerek varmış bir ülke. 1917 devrimi, iki dünya savaşı, yoksulluk derken 36 milyon insanı öldü Rusya’nın. Üstelik, bir imparatorluk geleneğinden geliyor, bizim gibi. Böyle arkaplanı olan ülkeler kolay teslim olmuyorlar. Yani, değişen pek bir şey yok. Bir ara ekonomik kriz ve adaptasyon süreci nedeniyle geri düştüler, hızla toparlanıp başrol oynamaya hazırlanıyorlar.’
Maça gitmezdim‘Ben olsam Ermenistan’daki maça gitmezdim. Türkiye Cumhurbaşkanı yada Başbakanı’nın oraya gitmesi, diaspora Ermeniler’inin saplantılarını değiştirmeyecek; sorunu çözmeye uzak-yakın bir faydası olmayacağı gibi tavizkâr bir tutum olarak küçümsenebilecektir de – hele de, Obama, Amerikan Ermeni örgütlerinin davalarına destek sözü vermişken. Durup dururken Azerbaycan’ı küstürmek de var. Onlar gelsinler de, biz gitmeyi sonra düşünelim, derim.’”