Mart 2013
Türkiye’nin 2023 hedefleri, milli gelirin önümüzdeki on yıl içinde asgari üç kat bir artışla yükselerek 2 trilyon dolara ulaşmasını, Türkiye ekonomisinin dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girmesini ve aynı yıllarda 82 milyon civarında olacağı tahmin edilen nüfusun ortaöğretim okullaşma oranının yüzde yüze çıkarılmasını öngörmektedir. Sayın Başbakan tarafından bizzat dillendirilen bu hedeflere ulaşılmasının olmazsa olmaz koşulu sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi gerçekleştirebilecek beceri ve nitelikleri haiz işgücüdür.
Ancak beşeri sermayemiz hedeflediğimiz seviyedeki ülkelerin işgücü niteliğinin çok altındadır. Yapılan çalışmalar Türkiye’de meslek ve beceri uyumsuzluğunun %50 civarında olduğunu göstermektedir. OECD verilerine göre işgücü piyasalarında yaptığı işin üstünde beceriye sahip çalışan oranı %35, altında beceriye sahip çalışan oranı ise %15 civarındadır. İŞKUR (2011) verilerine göre gerekli mesleki beceri ve niteliğe sahip eleman bulunamadığı için eleman temininde güçlük çeken işveren oranı %54 civarındadır. Dünya Bankası (2008) gençlerimizin %43’ünün eğitim yetersizliği ve iş piyasasının ihtiyaçlarına uyumsuzluğu nedeniyle iş bulmakta güçlük çektiğini belirtmektedir. Ulusal eğitim sistemimizin hedeflerimiz doğrultusunda, ivedilikle, yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu çerçevede, yükseköğretimin yeniden yapılanması amacıyla hazırlanan reform taslaklarının mevcut sistemin yönetsel sorunlarını öncelemeleri durumunda kendilerinden beklenen atılımı sağlayamayacakları kanaatındayız. Nitekim, mezkur taslaklarda önplana çıktığı gözlemlenen hassasiyetler, rektörlük seçimi gibi unsurların reformu dizginledikleri bir vakıadır. Bu metnin müelliflerine göre, eğitim sisteminde yeniden yapılanma bugünkü sorunlardan ziyade yükseköğretim alanında dünyadaki muhtemel gelişmeler ile Türkiye toplumunun ve ekonomisinin yarına dair taleplerini gözönüne alarak gerçekleştirilmelidir. Ulusal eğitim sisteminin felsefi temeli, metodolojisi ve bilimselliği yeniden kurgulanmalı; sistem hem kendi içinde, hem de uluslararası sistemler ile entegre çalışabilmelidir. Özgürlük, farklılık, çeşitlilik, esneklik, şeffaflık, demokratiklik ve talebe duyarlık ile çıktı kontrollülük, sistemi şekillendiren temel referanslar olmalı; eğitimin amacı, misyonu ve vizyonu dâhil, örgütsel ve bilimsel tasarımı, içeriği, kalitesi, uluslararasılaşması, üretim kabiliyeti, rekabet gücü, şeffaflığı, hesap verebilirlik ve demokratikleşme gibi çağdaş kriterleri kapsamalıdır. İzleyen yükseköğretim reformuna dair metnin hazırlamasında gözetilen temel ilkeler aşağıda sıralandığı gibidir:
(daha&helliip;)