AKLIBAŞINDA HİÇBİR TANRI “YENİ YILI SOĞUK ve KARANLIK OCAK AYINDA BAŞLATMAZ!”
Ner’de bir medeniyet, orada bir “Yeni Yıl” kutlaması! Ve illâ da “siyasi”! Hatta, sahici ya da öykünülen “kültürel aidiyetin” önde gelen göstergelerinden birisi!
İnsanoğlunun geçen zamana duyduğu huşu dolu saygı, zamanı birimlerle ifade etme çabasıyla sonuçlanmış. Takvim denilen tertibin, tarım, av, göç gibi dünyevi işleri düzenlemekteki yararı bir yana, insanoğluna, hernekadar tümüyle sanal ise de, bir tür idrak ve kontrol duygusu verdiği; kâinat ile kendisi arasında adeta bir tür bağlantı kurduğu kuşkusuz. Bu bağlamda “kutsal” bir tınıları da var; kehanet, fal gibi uğraşlar da takvimsiz olmuyor. Ancak, bilimsel temelleri ne denli gelişmiş olursa olsun, takvimler, bilimsel pradigmalar değil, toplumsal mutabakatlar olarak değerlendirilmek durumundalar.
(daha&helliip;)