17 Ağustos 2019 - Mehmet Sosyal Köşe Yazısı - Hürriyet Gazetesi
Geçen yazımızda Alev Alatlı’nın yeni çıkan kitaplarından söz etmiştik...
Ve İpek Özbey’e söylediklerinden...
Alatlı, insanları suça itenlerin suç mahallinde olmadıklarını vurgulayarak diyor ki:
Bir kalem darbesiyle lümpen ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları evinden seyrettiğini ispat edebiliyorsa yasal olarak suçsuzdur.
Ama helal değildir yaptığı.
Bu çelişki sadece kalem darbecilerine mahsus bir durum değil.
Yasal olan ama helal olmayan başka darbelerin içinde de parmak izleri hâlâ duran ve bilinmeyen darbeciler için de aynı kural geçerli...
14 Ağustos 2019 - Mehmet Soysal Köşe Yazısı - Hürriyet Gazetesi
Dün gibi hatırlayabildiğim günlerden biriydi...
‘İşkenceci’ adlı romanı üzerine röportaj yapmak için Etiler’deki evine gitmiştim...
İki saat süren röportajın ardından gazetenin yolunu tuttuğumda “Cesur bir yazar ama kentin meydanlarında kaç kişi taşlayacak şimdi” diye kendi kendime söylenmiştim...
O günden beri bilen de bilmeyen de taşa tuttu ama yine de suyun gittiği yere doğru gitmedi, ezber bozan bir yazar ve aydın kalabilmeyi başardı...
Yani, Alev Alatlı’ydı.
Kalemiyle ayakta durmaya çalışan Alatlı, bir yerlere yaranabilmeyi değil, bir yerleri yaralayabilmek için gerçekleri yazarak haykırmayı seçti.
Yalanların bir nehrin kirli sularında suyılanları gibi akıp gittiği ve gerçeklerin zor kabullenildiği bir asırda “hâkim gerçeği” yalanlamayı tercih ediyordu.
12 Ağustos 2019 - İpek Özbey ile Söyleşi - Hürriyet Gazetesi
Yazar Alev Alatlı, toplam 11 cildi bulacak ‘Nasihatnameler’in ilk iki cildi ‘Fesüphallah’ ve ‘Hafazanallah’ ile okurunun karşısına çıktı. Tarihin derinliklerine inerek Batı eleştirisi yapan yazara Shakespeare tartışmasını, damadını genel müdür yaptığı iddialarını, iktidara yakın durduğu için kendisine yöneltilen eleştirileri sordum. “İnsan mürekkep yalamış olduklarını varsaydığı insanların bu denli küçüldüklerini görmek istemiyor” diyen Alatlı anlatıyor: “Neden Latife Tekin değil de Orhan Pamuk Nobel aldı”, “Türkiye hangi dönemini yaşıyor”, “Bozlağı uzun havadan ayıramayan neden tarihçi olmaz?”
Bir televizyon programında “İyi ki okumadık, eğer okumuş olsaydık, kargadan başka kuş, Shakespeare’den başka yazar tanımayacaktık” dediniz, ortalık yıkıldı. Bu sözlerinizden sonra George Orwell, Virginia Woolf gibi İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından oluşan listeler yayımlandı. Öncelikle; doğru anlaşıldığınızı düşünüyor musunuz?
Kulakları çınlasın, Necef Uğurlu zamanında bana “Alev’ciğim televizyonda iki şey yapmayacaksın. Biri ironi, diğeri espri” demişti. “Neden” diye sormuş, “Anlamazlar çocuğum, sahi zannederler” cevabını almıştım. Diyeceğim, “iyi ki okumadık “sözünün ironi olduğu o kadar açık ki! Hele de bencileyin, okumaya bu kadar ittiren birinin böyle söylemeyeceği bilinmez mi? Yanlış anlaşılmak da değil, eblehlik görüyorum. Anlatıyorum; “Shakespeare İngiliz edebiyatının mihenk taşıdır” diyorum. Batı edebiyatının zirveleri ondan türer diyorum. Shakespeare 1564, Orwell 1903 doğumlu. Aralarında 400 yıl var Allah aşkınıza. Nasıl aynı kefeye koyarsınız? “Englishness” yani “İngilizlik” denilen kimliği yerleştiren Shakespeare’dir. Globe denilen tiyatro adası, o günlerin Hollywood’udur. Game of Thrones’un orijini Shakespeare’dir. Bizim hiç bilmediğimiz bir devamlılık vardır. Bu konuyu kapatalım, çünkü gerçekten hüzün veriyor. Mürekkep yalamış biriyseniz, bir durur, bakarsınız. Atar ergenliğin alemi yoktur.
10 Ağustos 2019 - Köşe Yazısı Ayşe Böhürler - Yeni Şafak
Nasihatname’nin ikinci cildinde yani yazara ‘’Hafazanallah’’ dedirten Amerikan tarihinin anlatıldığı bölümde İrlanda’nın hikayesi de yer alıyor (s:444). Yazar İRA’nın kardeş örgütü Sinn Fein isimli örgütün isminin İrlanda dilinde anlamının ‘’Biz kendimiz’’ ,'’Ne yapacaksak, Yalnız Başımıza Yapacağız ” anlamına geldiğini yazıyor. Bence Nasihatname’nin bütününde Alev Alatlı da bunu söylüyor…
9 Ağustos 2019 - Demeç - Anadolu Ajansı/ Salih Şeref
Yazar Alev Alatlı "Bu dünyaya Amerika'nın şedit dünya görüşü değil de Osmanlı'nın adaleti önceleyen muti dünya görüşü hakim olsaydı, gezegen bu hale gelmezdi." dedi.
Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı da olan Alatlı, "Nasihatname" üst başlığıyla 11 ciltte tamamlanacak serinin yeni çıkan ilk iki cildi ve kamuoyunda tartışmalara yol açan sözlerini AA muhabirine değerlendirdi.
Nasihatname'nin dünyada hakim kültürün yapı sökümü temrini olduğunu dile getiren Alatlı, Batı kültürünün kadim kodlarını çözümlemek suretiyle bugünün dünyasını anlaşılır kılmayı, böylece 21. yüzyıldaki serüvene avans sağlamayı umduğunu söyledi.
Alatlı, insanlığın yegane sılası olan "Mavi Gezegeni" kaybetmek üzere olduğunu vurgulayarak, "İnsanoğlunun fıtratının saldırgan olduğuna dair malumat, barışçıl olmadığına dair malumattan daha bilimsel değildir. Hal buyken, insanı tanımlamaya çalışırken, 'şer' öncelenmek zorunda değildir. 'Hayr' da öncelenebilir. Örneğin, bu dünyaya Amerika'nın şedit dünya görüşü değil de Osmanlı'nın adaleti önceleyen muti dünya görüşü hakim olsaydı, gezegen bu hale gelmezdi." diye konuştu.
4 Ağustos 2019 - Hilal Kaplan ile Söyleşi - SABAH Gazetesi
Toplam 11 ciltlik ‘Nasihatname’ serisinin ilk iki cildi Turkuvaz Kitap’tan yayımlanan Alev Alatlı: Hakim Batı medeniyeti, bu dünyadaki yaşamı eline yüzüne bulaştırdı. Dünyayı bitiriyor, sıra Mars’ı perişan etmekte
Her satırı heyecanla beklenen bir millî şuur emekçisi olan Alev Alatlı, bu kez muazzam bir külliyatla okurun karşısına çıkıyor. Toplamı 11 cildi bulacak "Nasihatname"lerin ilk iki cildi "America the Beautiful, Fesüphanallah!" ve "All American He-Man, Hafazanallah!" Turkuvaz Kitap'tan yayınlandı. Batı karşısında öğrenilmiş çaresizlik ve 'Stockholm sendromu' arasında kalmışlar için Alatlı, adeta bir zihin detoksu yapıyor. İlk iki ciltte ABD'nin kuruluş kodlarında saklı Antik Yunan'dan Roma İmparatorluğu'na Nazizm'e değin, olağanüstü titiz bir işçilik ve kıyaslamalı okuma yöntemiyle "Batı" medeniyetinin arkeolojik çözümlemesini okuyorsunuz. Bir bölümde Salem cadı avlarını okurken diğer bölümde Rothschild ailesinin yükselişini okuyorsunuz. Tarihi irtibatlar ile konu çeşitliliği arasında öyle muazzam bir ahenk yakalanmış ki yüzlerce sayfa nasıl geçiyor, anlamıyorsunuz. Alev Hanım'ın zarif evine konuk olduk ve ilk iki cildi çıkan bu külliyat hakkında konuştuk. İşte söyledikleri:
Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Alatlı, "Türkiye'nin asgari 250 yıldır karşı karşıya kaldığı liyakat sorununun çözümünde öncelik eğitimde olmalıdır. " dedi.
28 Temmuz 2018 - Demeç - Anadolu Ajansı
Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Alev Alatlı, Türkiye'nin asgari 250 yıldır karşı karşıya kaldığı liyakat sorununun çözümünde önceliğin eğitimde olduğunu belirterek, "Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan, daha doğrusu iktidardan milli eğitimi ihya etmesini talep ediyorsanız, üşenmeyecek 'Nasıl?' sorusuna siz de kafa yoracaksınız." dedi.
'Liyakati çözersek 21. yüzyıl Türklerin yüzyılı olur'
Yazar Alev Alatlı, AA muhabirine, Türkiye'nin eğitim sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini, Kapadokya Üniversitesi'nde uyguladıkları eğitim sistemini ve "Ülkeme kefaretim olacak." dediği müstakbel kitabını anlattı.
Eğitim sorunları için toplumun bütün kesimlerinin çözüm üretmesi gerektiğini dile getiren Alev Alatlı, herkesin sadece hataları sayıp dökmekle yetinmeyip, aynı zamanda katkıda bulunması gerektiğini kaydetti.