RUSYA’DA YENİDEN MERKEZİYETÇİĞİNE DOĞRU

Rusların “Babalar topuklayınca çocuklar frene basar” mealindeki deyişleri bir kez daha doğrulanıyor gibi görünüyor. Boris Yeltsin’in boşalttığı makamına oyların yüzde elli ikisini alarak seçildiği ilk günden itibaren Vladimir Putin’in tarihe Rusya’da demokrasiyi güçlendiren bir lider olarak geçemeyebileceğine ilişkin kuşkular vardı. Bunların bir nedeni Putin’in KGB bağlantılı özgeçmişi olmakla birlikte, diğeri, 1999 seçimlerinin hemen ertesinde Rus Anayasası’nın değişmesi gerektiği şeklindeki sözleriydi.

Çiçeği burnunda Başkan’ın yetkilerinin arttılması ve dört yıllık başkanlık döneminin 2004’den itibaren yedi yıla çıkarılması isteği, başkanlık makamında 2011 yılına kadar kalmasını sağlayacak yolu açmaya çalıştığı şeklinde yorumlandı. Putin, hernekadar isteklerini referanduma tabi tutacağını söylemiş olsa da, gözlemciler, 2011’de sadece 58 yaşında olacak olan Başkan’ın niyetinin yeni bir anayasa değişikliği ile üçüncü dönemi de garanti altına almak, Rusya’nın başında 2018’e kadar kalmak olabileceğine işaret ediyorlardı.

Gözlemcilerin kuşkularını arttıran bir başka husus, Putin’in yerel yöneticilerin seçimle başageliyor olmalarından hoşlanmıyor olması, Moskova’nın yerel yöneticiler üzerinde etkili olması gerektiğini düşünmesiydi. Seçimlerden vazgeçmesi öngörülmüyordu ama bölge-valilikleri ihdas ederek, yerel yönetimleri zabturapt altına alabileceği konuşuluyordu. Nitekim, Başkan Putin, ilk fırsatta ülkeyi yedi bölgeye bölmek, seçilmiş valilerin üstlerinde bölge valilikleri ihdas etmekten geri durmadığı gibi, valileri parlamentonun üst-kamarası “Federasyon Konseyi”nden de attı. Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna’nın oluşturduğu Rus Federasyonu’nun Federalnoye Sobraniye denilenen bir “Federal Meclis”i var. Federal Meclis, birisi Gosudarstvennaya Duma, “Devlet Duma”sı, diğeri de Sovet Federatsî, “Federasyon Konseyi” olmak üzere iki kamaralı. Duma, dört yüz elli kişiliktir, “Federasyon Konseyi” ise federal idari birimlerin amirleri tarafından atanan 178 üyeden oluşur.

Öte yandan, Rus Federasyonu’nda oblast, kray, respublik (cumhuriyet), bağımsız okrug ve oblast olmak üzere 87 federal idari birim vardır. Bunlardan her birisi Federal Meclis’e iki temsilci gönderir. Ayrıca, “federal şehirler” sayılan Moskova ve St.Petersburg şehirleri da ikişer kişi ile temsil edilirler. Bahis konusu yerel valilerin atıldıkları kamara Sovet Federatsî. Başkan’ın Çeçenistan’daki Rus askeri ve istihbarat kuvvetlerinin keyfi davranışlarına göz yummuş hatta teşvik etmiş olması, yolsuzlukların üzerine gideceğine defatle söz vermiş olmasına rağmen anti-tekel yasalarının delinmesine sessiz kalmış olması da düş kırıklığı yaratmıştı. Buna karşın, Rus halkının başında güçlü, pederşahi bir devlet görmek istediğini söyleyen Putin’in, popülaritesinin tavizsiz tutumuyla doğru oranda arttığına inancı tam gibiydi.

Bugün artık Osetya’daki menfur katliamın, Putin’e demokrasiye bir darbe daha vurmak fırsatını verdiği, Başkan’ın merkezi kontrolu sıkılaştırma kararının iktidardaki yöneticilerle yönetilenler arasındaki mesafeyi büyüterek ulusu zayıf düşüreceğinden bahsediliyor. Putin’in üç yüz otuzdan fazla ölümle sonuçlanan faciadan sonra bir süre sessiz kalmış olması, ne yapacağını kendisinin de bilemiyor olmasına atfedilmişti. Nitekim geçtiğimiz Pazartesi günü bir demeç veren Başkan Putin, terör saldırısını örgütleyen ve başlatanların amaçlarının “devletin dağılması ve Rusya’nın bölünmesi” olduğunu ilânla, “Terör saldırılarıyla başetmekten öte, saldırıları caydıracak, teröristleri gerekirse yurtışında saklandıkları yuvalarında yokedecek tek bir kuruluşa ihtiyacımız var,” dedi ve yeni bir anti-terör örgütünün kurulmasının planlandığını açıkladı. Ancak, en geç Kasım ayında parlamentoya getirilecek yasa teklifinin güvenlik önlemlerinden çok, yerel yönetimlerin ortadan kaldırılmasına dönük tedbirler olduğu ortaya çıktı. Rusya Federasyonu’nda halen anti-terör birimleri doğrudan Başkan Putin’e bağlıdırlar ve onun emirleri doğrultusunda hareket ederler.

Buna karşın, Başkan, tüm icra organlarının terörle etkin bir şekilde mücadele edebilmeleri için güçlendirilmeleri gerektiği şeklinde pek de inandırıcı olmayan bir gerekçe ileri sürerek, bundan böyle yerel valilerin serbest seçimlerle değil, kendi göstereceği ve yerel otoriterin onaylayacakları adaylar arasından seçilmelerini önereceğini ilân etti ki, bu Rusya Federasyonu’nda ademi merkeziyetçiliğin sonu demektir. Liberal Yabloko fraksiyonun önde gelen isimlerinden Sergey Mitrohin’e göre, Başkan’ın terörü önlemek için “ne yapacağını bilmediğini, kayıp olduğunu”n bir ifadesidir.

Bununla birlikte, Putin’in yerel yönetimlerin iktidarlarını kısıtlamasının yozlaşmayı dizginlemek gibi bir başka amacı daha olduğu da bir vakıadır. Başkan, “resmi yozlaşma” dediği evrak sahtekârlığının “ağır sonuçlar doğurduğu” ve teröristlere yaradığından bahisle, ağır bir biçimde cezalandırılması gerektiğini söylemiştir. Teröristleri barındıran İslâmi grupların dağıtılmasının da öncelikli hedeflerinden birisi olduğunu açıklayan Putin’e göre, terör işsizliğin yüksek, eğitim ortalamasının düşük, yoksul Kuzey Kafkaslarda kök salması anlaşılır olmakla birlikte, “Kuzey Kafkaslar Rusya için kilit stratejik önemi haizdir. Terör mağduru olmakla birlikte, terör kaynağıdır.”